22 Temmuz 2014 Salı

Her gün 3-4 Ceviz Yiyin


Cevizin şekli itibarıyla beyin ile ilişkisi biliniyor. Beyne ve hafızaya çok iyi gelen cevizin miktarına dikkat etmekte fayda var. Eğer kilo probleminiz yoksa her gün 4 tam ceviz yiyebilirsiniz. Eğer şu anda zayıflama diyeti içindeyseniz her gün 1-2 ceviz eklenebilir. Ceviz yağ grubundan sayılır ve diyetlerinizde arada zeytin yerine veya zeytinyağı yerine daha çok ceviz kullanılabilir. Evde yaptığınız kurabiyelere, ekmeklere ceviz eklemek Omega-3 yönünden zenginleştirmek demektir.

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Teknolojide Gelinen Nokta

Tamir edilebilen bir bedende sonsuza kadar yaşayan bir beyin

Pozitif bilimleri gözardı edenlere ölümsüzlüğün gelecekte mümkün olabileceğini söylemek dinsizlik, Tanrı tanımazlık olarak gelecektir büyük ihtimal. Daha 20-30 yıl önce bile teknolojinin geldiği nokta tahayyül edilemezken, çok eski insanlara göre içinde bulunduğumuz çağla ilgili bir düşünce bile yokmuştur sanırım. Günümüzdeki bağnazlara göreyse bir kıyamet alameti olsa gerek teknoloji çağı. Çünkü modern ve özgür yaşam tutuculuğun en büyük tehdidi.
Bazen insanlar arasındaki zihinsel uçurumun hayatta nasıl bir dengeye aracılık ettiğini anlamakta zorlanıyorum. Gericilik, ilericiliğin akıl almaz şekilde hızını zapturapt altına almak için mi var? Yani yaşamın dengesi iki ileri bir geri üzerine mi kurulu acaba? Bu hızdan memnun olanlar hayatın bir ucundaki dengeyi, memnun olmayanlar diğer taraftaki dengeyi mi sağlıyor? Kim kime eşlik edecek, kim kime ayak uydurmaya çalışacak, kim kimi takip edecek peki? Herkes kendince haklı! Ama gericilerin şöyle bir çelişkisi ve nankörlüğü var. Hem modern çağın nimetlerinden faydalanıyorlar, hem de moderniteyi kötülüyorlar.
Bugün gene şeriatçı gazetelerden birinin yazarlarından biri, LGBT'leri cinsi sapık, açık olanları ahlaksız olarak hedef gösteriyordu ama bu şahıs her ne hikmetse modern çağın nimetlerinden de faydalanıpinternet üzerinden de yazılarını kitlesine ulaştırmasına rağmen, bilime katkı sağlamak aklının ucundan bile geçmiyordu ki bedene kafayı takanlardandı. Başka gazetelerden birinin haberindeyse, bilgisayarların hızının çok kısa bir süre sonra insanların dünyadaki egemenliğine son verecek noktaya geleceğinden, dünyayı robotların yöneteceğinden bahsediyordu. Ama bu hızın güzelliği, insan beyninin bu robotlara nakledilip ölümsüzleşmesini de sağlayacak olması. Yani yenilenebilen, tamir edilebilen bir bedende sonsuza kadar yaşayan bir beyin.
Bana çok mümkün geliyor bu durum. Çünkü ben insan ruhunun, beyninin öldüğüne inanmayanlardanım. Öte dünya benim için reenkarnasyondan ibaretti, şimdi de tek dünyalı bir yaşama geçeceğiz büyük bir ihtimal. Tabi bir çoğuna saçma gelecek olan bu düşünce bir olasılık ama olasılıklar da olabilirliği barındırmıyor mu?
Din, öte dünya gibi bilimsel dayanaktan yoksun düşünceler de aslında insanların ölmek istememesinin bir ürünü. Yani beden öldükten sonra da insanların yaşama arzularının bir göstergesi öte dünya. Oysa pozitif bilimler bizi daha sağlam ve güvenilir bir geleceğe götürdüğü için bu arzu daha gerçekçi bir şekilde ifade edilse, kimse bağnazlığın olumsuz etkilerine de maruz kalmamış olur, engeller kalmayınca da, yani bilimsel eğitimin önü tamamen açılınca da amacımıza daha çabuk olaşmış oluruz.
Her insanın bir yapısı varsa, her insan da bu hayata dairse, bütün bunlar hayatın gerçeği olsa gerek diyerek içinde yaşadığımız olumsuz-geri koşullara çok moral bozmamak gerekiyor. Çünkü bilim adamları dini inancı, beyinde Tanrı noktasının olmasına bağlıyorlar. Demek ki bazıları böyle bir genetiksel programa dair dünyaya geliyorlar, hayata daha gerçekçi bakanlarınsa farklı açılar ve koordinatlar çerçevesinde dünyaya gelmiş olmaları gerek. Buna da hayatın, evrenin projesi diyelim, geçelim...
Reenkarnasyon demişken... Bazı çocukların 3-5 yaşında birer dahi olmalarının açıklanamadığını yazıyordu bilimsel haberin devamında. Bu dahi çocukların ortak özelliğiyse yaratıcılık özelliklerinin olmaması, önceden icat edilmiş sayısal alanlarda yetenekli olmalarıymış. Tabi Mozart istisnaymış. Ben reenkarnasyona inanan biri olarak, bazı alanlarda küçük yaşta başarılı olanların, özellikle yaratıcı beyinlerin geçmiş yaşamlarındaki tecrübelerini sonraki yaşamlarına taşıyabilenler olduklarına inanıyorum...
Not: Saçma da gelse bilimsel anlamda okuduklarımı paylaşma özgürlüğümü kullandım.
Yazan : Halil KANDOK

25 Haziran 2014 Çarşamba

Ev Hayvanları ve Dekorasyon


Ev Hayvanları ve Dekorasyon


 
1 ev hayvanları ve dekorasyon vintagehome
Evlerinde kedi, köpek gibi dostları olanlar için dekoratif çözümler gerekebilir. Küçük dostlarımız için şirin köşeler hazırlayabiliriz. Örneğin eski bir bavulu küçük köpeğiniz için yatak olarak düzenleyebilirsiniz. Küçük dostunuzun bir fotoğrafı da onun yatağını süsleyebilir. 2 hayvan ve ev vintagehome
Eski bir çantadan hazırlanmış bu yatak renkli kumaşlar ve patchwork örgü dantellerle süslenmiş.3 evde hayvan vintagehome
Sandıkları da aynı şekilde ev hayvanlarının yatağı olarak tasarlayabilirsiniz. Renkli kumaş veya kağıtla bu kutuları kaplayarak daha da şirin bir görüntü kazandırabilirsiniz.
4 ev hayvanları ve dekorasyon vintagehomeEvlerin küçük dostları için dekoratif çözümler bularak evinizin dekorasyonunda şirin etkiler yaratabilirsiniz.
 


Kaynak : pembe yastık

18 Haziran 2014 Çarşamba

HAYALİMDEKİ KİTAPLIK


Hayalimdeki Kitaplık


İstatistikler gösteriyor ki daha çok kitap okumamız gerekiyor. Siz de evinizin dekorasyonunda kitaplara ve kütüphanelere daha çok yer vererek ailenizde kitap okuma kültürünü geliştirebilirsiniz.
Çocuklarınız ve kendiniz için kitap okumayı daha zevkli hale getirmek için evinizde hayalinizdeki kitaplığı oluşturun.
Kitap okumanın zevk olduğu kitapla dolu odalar ve köşeler hazırlayın.
Televizyon odaları için ayırdığımız yeri kitap oadaları için ayırmaya ne dersiniz? Bu hem ailemiz, hem de bizim için çok daha faydalı olmaz mı?
Evimizin farklı köşelerini kitaplık olarak kullanabiliriz. Küçük de olsa evinizin her köşesini kitaplarınızı sergilemek için kullanabilirsiniz.
Kitap okumak için evinizin en keyifli köşelerini hazırlayabilirsiniz.
Kitaplarınızı sergilemek için farklı fikirler deneyebilirsiniz. Örneğin evin eski merdiveni yeni kitaplığınız olarak kullanabilirsiniz.


Kaynak : pembe yastık

11 Haziran 2014 Çarşamba

Mütevazi Bütçenizle Tarzınızı Yansıtın...

Küçük bütçenizle evinizde birbirinden güzel ve dikkat çekici dekorasyonlar yapabilirsiniz.

Hepimiz evimize gereken özeni göstermeye çalışırız. Çoğu zaman tonla para verip aldığımız aksesuarların zaman geçtikçe pabucunu dama atabiliyoruz; ancak daha düşük bütçeli tercihler yaparak daha kreatif dekorasyonlar üretebiliriz.

İşte size bazı dekorasyon önerileri...

 

Renkli koltuklar

Koltuklarınızı yenilemek yerine koltuk yüzeylerini değiştirebilirsiniz. Beğendiğiniz kumaşı bir döşemeciye götürüp kaplatmanız mümkün. Eğer çok renkliliği seviyorsanız, son yılların modası olan renkli koltuklar evinize bambaşka bir güzellik katacak.

Masa üzeri aksesuarları

Yemek masanızın üzerini renkli aksesuarlarla dekore ederek ilgi çekici bir hale getirebilirsiniz. Vintage, klasik ya da pop art aksesuarlarını bir arada kullanarak zengin bir görünüm ve stil dolu bir masaya sahip olabilirsiniz.

Yatak başı için

Yatak odasını güzel gösteren aksesuarlardan biri de yatak başı. Eğer düz ahşap bir başlığınız varsa yatak başını kumaşla kaplayabilirsiniz. Bunun için yatak başının şekline göre keseceğiniz bir sünger kullanarak daha yumuşak bir yatak başı elde edebilirsiniz.

Desenli aynalar

Evde ayna dolapları, boy aynaları ya da şifonyer, sehpa gibi ayna mobilyaları kullanmaktan hoşlanıyorsanız, onları desenlerle zenginleştirebilirsiniz. Örneğin cam boyası ve stencil yardımıyla üzerlerine desen yapabilir ya da renkli sticker´lar ile ilgi çekici bir görünüm kazandırabilirsiniz. Sticker´ların en güzel tarafı ise sıkıldığınızda çıkarıp mobilyanızı eski haline döndürebilmeniz.

Eski mobilyaları değerlendirin

Mutfak, balkon, kış bahçesi gibi yerlerde kullandığınız eski mobilyaları renklendirerek mobilyalarınıza yeni bir görünüm katabilirsiniz. Özellikle kır evi stilini seviyorsanız, bu tip bir yenileme projesi sizin için çok uygun olabilir.

3 Haziran 2014 Salı

EVİNİZE FERAHLIK KATMANIN KOLAY YOLLARI


Büyük masraflar yapmadan evinizi yenilemeniz mümkün...

Duvarlara renk katın

Beyaz duvarlarınız mı var? 3 tanesini beyaz bırakın ve 4. duvarı aklınıza gelen en canlı renge boyayın, odanın bir köşesinde ise duvarınızla aynı renk bir dekoratif ayrıntı olsun.




Renkli saklama kutuları

Canlı renkte ve şık kutular etraftaki eski gazeteleri, el işlerinizi ya da herhangi ortadan kalkması gereken şeyi şık bir şekilde gizleyeceklerdir.




Kütüphane
Kütüphanenizi yeniden düzenleyin! Aynı boy veya renkteki kitapları bir araya dizin ve rafları tıkış tıkış yerleştirmeyin, bırakın kitaplarınız nefes alsın!



Şık yastıklar
Yıllardır kullandığınız yastıklara yeni, canlı desenlere sahip kılıflar dikin ya da alın.



Odanız aydınlansın
Koyu tonlardaki odanızı daha açık renk parçalarla yenileyin. Krem ve beyaz odayı daha büyük göstermek için ideal renklerdir. Araya da birkaç canlı renk detay eklemeyi unutmayın!


Resimler

Duvarlara asacağınız resimler konusunda cesur olun. Eğer yüksek bir tavana ya da geniş duvarlara sahipseniz neşeli, kocaman resimler duvarlarınızı süslesin.



Yeşillenin

Evde baktığınız çiçek ve bitkilerin canlı renklerde olmalarına dikkat edin. Canlı çiçekler size enerji vereceklerdir.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

NİKOLA TESLA


Nikola Tesla Sırp asıllı Amerikalı mucit, fizikçi ve elektrofizik uzmanıdır. Aslında dünyadaki bilim ve teknoloji yapısını tam anlamıyla 'kökünden' değiştirebilecek birçok 'kullanılan ve kullanılmayan' deneye/buluşa da imza atmasına rağmen, ders kitaplarında adı nadiren geçer. Özellikle 'elektriğin kablosuz taşınabilmesi' gibi bir buluşu ve bunu kanıtlaması onun ne kadar benzersiz bir mucit olduğunu açıklar. Edison ile arasında amansız bir bilimsel mücadele geçmiştir. Elektrik üzerine yaptığı sayısız deneyler ve buluşlar vardır. 7 Ocak 1943 itibarıyla, 26 ülkede kendisine ait 300'e yakın patent'i bulunmaktaydı.
Nicola Tesla'ya göre bu doğru akım uygulanan doğru sistem değildir. Hem jeneratör (üreteç) hem de motordaki komütatörü ortadan kaldırmak ve alternatif akımı tüm sistemde kullanmak daha akla uygun gelmekteydi. Fakat hiç kimse alternatif akımda çalışabilen bir motoru oluşturmamıştı ve Nicola Tesla bu sorunu çok düşündü. 1882'nin Şubat ayında,Budapeşte'nin bir parkında Szigetti adında bir sınıf arkadaşı tüm elektrik endüstrisinde devrim yapacak olan "dönen manyetik alan"ı bulmuştu. Dönen elemana bağlantı gereği olmayacaktı. Komütatör yoktu artık.
Daha sonradan tüm alternatif akım elektrik sistemlerini tasarladı. Alternatörler, elektrik enerjisinin ekonomik iletimi ve dağıtımı için gerilim yükseltici ve alçaltıcı transformatörler vemekanik güç sağlamak için alternatif akım motorları. Dünyanın her tarafında harcanıp giden su gücünün bolluğundan esinlenip, gerekli olan yerlere enerji dağıtabilen hidroelektrik santralleriyle bu büyük gücün elde edilmesini tasarladı. Budapeşte'de "Bir gün Niyagara Çağlayanı'nı elektrik elde etmek için kullanacağım" diyerek dinleyenleri şaşırttı.
Floresan , radar, MRI, Nikola Tesla'nın teorileri kaynaklık edinilerek yaratılmış projelerdir.




21 Mayıs 2014 Çarşamba

Evlerdeki Gizli Elektrik Tüketimi


Tüm elektrikli aletlerinizi kapattıktan sonra elektrik sayacınızı kontrol edin. Sürpriz bir şekilde hala
döndüğünü göreceksiniz.! Örneğin bilgisayarlar işlem yaparken 140 Watt, işlem yapmazken 27 Watt,
kapatırsanız bile 5 Watt Elektrik tüketiyor. Kapanmayan elektrikli ev aletlerinin “Gizli Tüketimi” (Stant
By) dünya elektrik tüketiminin en az yüzde 2′sine denk düşüyor. Yani, sadece Avrupa Kıtası’ndaki
elektrikli aletlerin gizli tüketimi her yıl altı nükleer santralı çalıştırabilecek kapasitede.
· Kahve Makinenizin Ortalama Tüketimi = 800 W
· Kahve Makineniz Kapalı Olduğundaki Tüketimi = 1.5 W
· Ve de Kahve Makinenizin Fişini Çektiğinizde Ulaştığınız Sonuç = 0 W
BAZI elektrikli ev aletleri kapatılsalar bile elektrik tüketimini sürdürüyorlar. Bu da hem gereksiz bir enerji
tüketimine hem de tüketicilerin elektrik faturalarının kabarmasına neden oluyor.
Bilgisayar örneğini ele alalım. bilgisayar çalışırken gücü yaklaşık 140 Watt’ yükseliyor. Bilgisayarda tüm
işlemler durdurulduğunda da sayaç dönmeye devam ediyor. Bilgisayarın hemen çalışabilmesi için
sürekli “stand by” olması gerektiği göz önüne alındığında, bu da mantıklı gözüküyor.
Ancak bilgisayarda hiç bir işlem yapılmadığı “yarı uyanık” zamanda da 27 watt gibi oldukça yüksek
sayılabilecek bir miktarda lektrik tüketilmesi oldukça şaşırtıcı.
Bundan daha da kötüsü “off” düğmesine basıldığında bile PC’nin gücünün sıfırlanmayıp 5 watt
civarında bir elektrik tüketmesi! Sonuç olarak, bilgisayarın hiç elektrik tüketmediğinden emin olmak için
tek bir çözüm var, o da prizin fişten çekilmesi…



Nöbet Tutan Aletler (Stant By)
Bu rakamlar çok küçük olsa da önemsememem hata olur. Nitekim, Uluslararası Enerji Ajansı’ndan (AIE)
Benoit Lebot”ya göre, tam olarak kapanmayan elektrikli ev aletlerinin “gizli tüketimi” dünya elektrik
tüketiminin en az yüzde2′sine denk düşüyor. Başka bir deyişle, sadece Avrupa kıtasındaki elektrikli
aletlerin gizli tüketimi her yıl altı nükleer santrali çalıştırabilecek kapasitede.
Bu durumu anlayabilmek için”nöbet tutan” aletlerin ortaya çıktığı otuz yıl geriye dönmek gerekiyor. O
zamana kadar televizyon ya da fırın kapatıldığında her tür enerji tüketiminin durdurulduğundan emin
olunabiliyordu.
Ancak çok daha sofistike audio ve video cihazların piyasaya sürülmesi durumu değiştirildi. Hi-fi, radyo-
çalar saatler, müzik seti ve televizyon gibi aygıtlar saat, uzaktan kumanda ve “bellek” tuşuyla donanıp
FM istasyonları ya da diğer programların kaydedilmesine olanak sağladılar.
Bu özellikler tüketici açısından büyük bir kullanım kolaylığı sunmakla beraber, elektrik tüketimini
fazlasıyla artırdı.
Uzmanlar günümüzde, kapatıldıktan sonra bile gizli tüketimi sürdüren ev aletlerinin sayısının önemli
oranda artmasının, durumu daha da ciddi hale getirdiğini belirtiyorlar.
Öte yandan, “yararlı israf”ı da “gereksiz israf”tan ayırmak gerekiyor. Faks, telsiz telefon gibi çalışmak için
elektrik sinyaline gerek duyan aygıtlar birinci kategoriye giriyor. Bu durumda, bu makinelerin çalışması
için gereken gizli tüketim meşru bir hal alıyor.Uzmanlar zaten faks, telefon gibi aygıtların tükettiği elektrik miktarının diğer aygıtlarınkine kıyasla çok

düşük olduğunu ifade ediyorlar

15 Mayıs 2014 Perşembe

ELEKTRİK ÇARPMASINA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER

Elektrik Çarpmasında Başlıca İki Tehlike Vardır;
 
►Ciltte ve derin dokulardaki yanıklar,
►Kalp ritminin bozulması ve hatta kalp durması, sinir sisteminde hasar oluşumu.

Ciltteki yanık yarası, küçük olmasına karşın derin dokularda şiddetli hasara neden olabilir. Elektriğin vücuda girdiği ve çıktığı noktalarda her zaman birer yara mevcuttur. Giriş yarası küçük olabilir ama çıkış yarası genellikle geniş ve derindir.
 
Elektrik Çarpmalarında Yapılması Gerekenler
 
►Elektriği kesmek için sigortaları kullanın,
►Lastik tabanlı ayakkabı giyin, kuru bir lastik eldiven takın,
►Elektrik akımını iletmeyecek kuru bir cismin üzerine çıkın,
Elektrik çarpan kişinin yakınındaki kablo gibi iletkenleri, yalıtkan bir çubukla uzaklaştırın,
►Hastayı giysilerinden çekerek bölgeden uzaklaştırın,
►Hasta hala nefes alıp vermiyorsa ve nabzı yoksa solunum yardımı ve kalp masajına girişiniz,
►Elektrik çarpan kişiye kalın lastik tabanlı ayakkabınız yoksa dokunmayın,
►Sigortaları kapatmadan yaralıya temas etmeyin,
►Çıplak elle çarpılmış kişiye dokunmayın,
►Çocukları olay yerinden uzak tutun,
►Dokunmak için iletken cisimler kullanmayın.
 


► İlginizi ÇekebilirElektrik Neden ve Ne Zaman Çarpar

Elektrik Çarpmalarında Yapılmaması Gerekenler

►Elektrik çarpan kişiye çıplak elle dokunmayın,
►Sigortaları kapatmadan yaralıya temas etmeyin,
►Dokunmak için iletken cisimler kullanmayın.
 
İlkyardım Müdahalesi Üç  Aşamadan Oluşur:
 
1. Elektrik akımı şalterden kesilmeli, bu yapılamıyorsa çıplak kablo ile kazazedenin teması iletken olmayan bir cisim kullanılarak kesilmelidir.
2. Kaza ortamında hemen ilkyardımın ABC’si kontrol edilmeli ve sağlanmalı, bilinç kaybı var ise koma pozisyonu verilmelidir.
3. Yanık varsa bakımı yapılır, fiziksel ve psikolojik olarak rahatlatılır, kazazede ayağa kaldırılmadan nakli sağlanır. Düşmeye bağlı kırık varsa tespit işleminden sonra nakil gerçekleştirilir.


Elektrik Çarpmalarından Korunmak İçin Alınacak Önlemler:
 
1-Koruyucu Yalıtma,
2-Üzerinde Durulan Yerin Yalıtılması,
3-Küçük Gerilim Kullanılması
4-Sıfırlama,
5-Topraklama,
6-Bu önlemlere ek olarak, elektrik iç tesisat yönetmeliğinin 25.10.1996 tarih 22798 sayılı son değişikliği ile KAÇAK AKIM RÖLESİ (Hayat Koruma) kullanılması zorunludur.
 

1-Koruyucu Yalıtma
 
Normalde gerilim altında olmayan ancak yalıtım hatası sonucu elektriklenebilen parçaların izoleli yapılmasıdır. Elektrik işlerinde kullanılan penseler, karga burunlar, tornavidalar ve benzer el aletleri, uygun şekilde yalıtılmış ve yağdanlıkların, süpürgelerin, fırçaların ve diğer temizlik araçlarının sapları, akım geçirmeyen malzemeden yapılmış olmalıdır.

 
2-Üzerinde Durulan Yerin Yalıtılması

Yerleri değişmeyen sabit elektrikli makina ve araçlarla, elektrik panolarının taban alanına tahta ızgara, lastik paspas vb. konulmak suretiyle yapılan bir korunma önlemidir. Bu korunma önlemi, herhangi bir elektrik kaçağında insanı toprağa karsı yalıttığı için elektik çarpılması gerçekleşmez.
 

3-Küçük Gerilim Kullanma

Bir yalıtım hatasında elektrik çarpmasının etkili olmaması için, elektrikli araçların 42 voltluk gerilimle çalıştırılmasıdır. Bu korunma önlemi yapılan elektrikli araçları ayrıca topraklamaya gerek yoktur. Kazan içinde veya buna benzer dar ve iletken kısımları bulunan yerlerle ıslak yerlerde, alternatif akım ile çalışan lambalar kullanıldığı takdirde küçük gerilim kullanılmalıdır. Bu devredeki fişler aynı yerde bulunabilecek daha yüksek gerilimli prizlere uymayacak türden seçilmelidir.
 
4-Sıfırlama

Elektrikli makina ve araçların gövde kısımlarının (yani şaselerinin) nötr iletkenine bağlanmasıdır. Ancak nötr hattına doğrudan doğruya bağlamak için en az 10 mm². kesitinde bakır iletken kullanılması zorunludur.
 
5-Topraklama

Elektrik enerjisinin kullanıldığı yerlerde, üzerinde akım taşıyabilecek madeni kısımların toprak ile yapılan elektriksel bağlantı düzenine topraklama denir. (diğer anlatımla makina şasesi ile yeryüzündeki toprağın birbirleri ile bağlanmasıdır.)

Elektrikle çalışan tüm makina ve tezgahlar, tornalar, frezeler, planyalar, vargeller, hızarlar, matkaplar, kompresörler vb. nin şaselerine gözle muayene edilebilen topraklama hatları çekilmelidir. Ayrıca çelik konstrüksiyonlu metal çatılar da yıldırıma karsı etkili bir şekilde topraklanmalıdır.

Topraklama devresi, düşük dirençli iletkenden (bakır veya alüminyumdan) yapılmış olmalı, bağlandığı cihazın devresinde meydana gelecek en büyük kaçak akımı iletecek kapasitede olmalı, mekanik ve kimyasal etkilerden korunmuş olarak çekilmelidir.

Elektrik tesisatının yıllık periyodik kontrol belgesinde, topraklama levhalarının ölçülen direnç değerleri ohm cinsinden yazılmalı, direnci 10 ohm’dan büyük levhalara ek topraklama levhası eklenmelidir. (Radyoaktif paratonerlerin topraklama direnci 5 ohm’dan küçük olmalıdır.)
 
6-Kaçak Akım Rölesi

Tüketici devrede, gelen ve giden akımların birbirlerine eşit olmadığı durumlarda, devreyi otomatik olarak kesen bir koruma cihazıdır. Yani insan vücudundan bir akım geçmesi halinde dönen akım, gelen akıma eşit olmayacak ve elektrik devresi kesilecektir. Hayat Koruma denen Kaçak akım rölesinde toprak hattına da gerek yoktur. Bu nedenle yerleri sürekli değişen elektrikli aletlerin kullanılmasında çok güvenlidir.

7 Mayıs 2014 Çarşamba

ELEKTRİK ÜRETİMİ

Elektrik üretmek için farklı yöntemler bulunmaktadır.
Kömür, doğal gaz gibi fosil yakıtlarında yanma sonucunda ortaya çıkan kimyasal enerji yardımıyla
soğutucu olarak kullanılan su ısıtarak buharlaşması sağlanmaktadır.
Nükleer santrallerde ise soğutucu suyun buharlaştırılması
için yakıt olarak kullanılan Uranyum’un bölünmesi sonucunda ortaya çıkan nükleer enerji kullanılmaktadır. 






Oluşan buhar türbin adı verilen aygıtın kanatlarına çarparak dönmesini sağlamaktadır.
Türbinin ucunda jeneratör bulunmaktadır.
Türbin dönerken beraberinde jeneratör de bulunan dev bir mıknatısı da bir kablo bobini içinde döndürmekte,
böylece jeneratörde elektrik enerjisi oluşmaktadır.
Santralde üretilen elektrik kablolar yardımıyla santralın yakınında bulunan ünite transformatörüne getirilmektedir.
Transformatör elektriğin voltajını (basıncını) 380 kilovolta yükseltmekte,
böylece elektrik akımı uzak yerlere taşınmaya uygun hale gelmektedir.
Voltajı yükseltilmiş elektrik daha sonra “yüksek gerilim hatları” adı
verilen iletim hatları yardımıyla çok uzak mesafelere taşınabilmektedir.
İletim hatları yardımıyla kullanılacağı yere ulaşan elektrik bu sefer trafo
merkezlerine (voltaj indirici istasyonlara) sokularak, elektriğin
voltajı önce 380 kilovolt’tan 154 kilovolta, daha sonrada
154 kilovolttan 34.5 kilovolta indirilmekte ve yerleşim alanlarına gönderilmektedir.
Yerleşim alanlarına ulaşan elektrik akımı evlerimize gelmeden
önce son olarak dağıtım transformatörleri girmekte ve 34.5 kilovoltluk
voltaj bir kez daha düşürülerek 0.4 kilovolta indirilmektedir.
Böylece elektrik evlerimizde kullanılabilir hale gelmiş olmaktadır.
Dağıtım transformatörlerinden çıkan elektrik kablolardan akarak
evlerimize ulaşmakta, elektrik sayacımızdan geçtikten

sonra ampulleri, televizyonları, fırınları, vs. çalıştırmamızı sağlamaktadır.

25 Nisan 2014 Cuma

Yıldırım Düşmesi

Gökyüzünde yılda 3 milyar şimşek veya yıldırım oluşmaktadır. Bir diğer deyişle yılın herhangi bir zamanında dünyanın üstünde 2000 yıldırım bulutu vardır ve dünyamıza her saniyede 100 yıldırım düşmektedir. Güçlü bir fırtına, Hiroşima'ya atılan Atom bombasından 100 kat daha fazla enerji açığa çıkarmaktadır. Kim bilir? Belki bir gün gelecek yıldırımları da enerji kaynağı olarak kullanmayı öğreneceğiz.


Bu gök olayı insanlığın ilk tarihinden itibaren ilahi bir işaret olarak görülmüştür. Yıldırım düşmesi insanlar için tehlikeli olmasına rağmen insan yaşamına faydası da vardır. Yıldırımlar yeryüzündeki Bitkiler için faydalı maddeler olan nitratlar ve Oksijenin de yeryüzüne inmesine neden olurlar.
Her şey güneş ışıkları ile yeryüzünde ısınan Havanın yükselmesi ile başlıyor. Tabii içinde buharlaşan Suyu da yukarı taşıyarak. Bu yükselen Hava yaklaşık 2-3 kilometreye ulaşınca havanın soğuk katmanlarına rast geliyor. Soğuk havalarda nefes verince nefesimiz nasıl buharlaşıyorsa aynen o şekilde buharlaşıyor ve gördüğümüz bulutu oluşturuyor. Bu bulutlar daha sonra hava akımları ile 20.000 metreye kadar tırmanabiliyorlar.
Aslı tam bilinememesine rağmen bulutların bu yükselişleri sırasında içlerinde oluşan buz kristallerinin birbirlerine sürtünerek bir Statik Elektrik enerjisi açığa çıkardıkları öne sürülüyor. Bu elektrik enerjisi bulutların üst katmanlarında pozitif(+), alt katmanlarında ise negatif(-) yüklü olarak birikiyor. Bulutun içindeki yük Havayı iyonize edecek güce ulaştığında şimşek oluşuyor.



Yağmur bulutlarının alt yüzeylerindeki büyük Negatif yük içindeki elektronları iterek orayı da Pozitif yüklü hale getiriyor ve bu yük saniyede 1000 kilometre hızla toprağa iniyor, yani kısa devre yapıyor. Yıldırımın bu andaki ısısı 30.000 derece olup güneşin yüzeyindeki ısının 5 katı kadardır.
Yıldırım düşerken çok şaşırtıcı bir şey oluyor. Yerden de buluta doğru bir boşalma oluyor. Yerden 100 metre yükseklikte bu iki akım birleşiyor ve iletkenliği çok fazla olan bir koridor oluşuyor. İşte bundan sonra yıldırımı hiçbir şey durduramaz, pozitif yük hızla buluta doğru onu nötr hale getirmek için yükselir. İşte yıldırımın havadan yere mi, yoksa yerden havaya mı oluştuğunu yaratan soru bu.

Bu koridordan yerden göğe doğru neredeyse ışık hızının üçte biri hızla yükselen akım yıldırımın göze gelen şiddetli ışığını da yaratır. Ardından yine yukardan yere iner ve iki taraf arasındaki potansiyel farkı sıfırlanana kadar bu olay 10-12 kez tekrarlanabilir.

31 Mart 2014 Pazartesi

En iyi 10 kadın icadı

En iyi 10 kadın icadı

En iyi 26 kadın icadı
Josephine Cochrane: Bulaşık Makinası


En iyi 10 kadın icadı

En iyi 26 kadın icadı
Grace Hopper: "Bilgisayarların Annesi" lakablı bu kadın BM-Harvard Mark 1 modeli ile ilk büyük ölçekli bilgisayarı 

En iyi 10 kadın icadı

En iyi 26 kadın icadı
Mary Anderson: Cam sileceği, araba cam sileceği.

En iyi 10 kadın icadı

En iyi 26 kadın icadı
Hedy Lamarr: 2. Dünya Savaşı sırasında "Gizli İletişim Sistemi" geliştirdi ve bu kodlar kırılamaz özellikteydi.

En iyi 10 kadın icadı

En iyi 26 kadın icadı
Margaret Knight: Kağıt market çantası. Hani şu Amerikan filmlerinde ellerden düşmeyenden. Adına da "Quenn" dedi.

En iyi 10 kadın icadı

En iyi 26 kadın icadı
Tabitha Babbitt: Testereyi icat etti.

En iyi 10 kadın icadı

En iyi 26 kadın icadı
Stephanie Kwolek: Çelik Yelek.

En iyi 10 kadın icadı

En iyi 26 kadın icadı
Rachel Zimmerman: Bu hanımefendi Blissymbol yazıcıyı icat etti, peki bu ne işe yarar? Engelliler için dokunmatik ekranda ekrandaki sembole dokunarak onları yazıcıdan yazılı hale çıkartmasına olanak sağlar. Bunu 1980'de 12 yaşında iken 

En iyi 10 kadın icadı

En iyi 26 kadın icadı
Bette Nesmith Graham: Daksil.